1- Kasırga, tayfun, sel baskını, deprem, tsunami...vs. afetler şüphesizki kendi kendine ve başı boş oluşmuyor. Her şey şu hikmet dünyasında bir zahiri sebeple bağlıdır, ancak Mutasarrıf-ı Hakiki ise şanı yüce Allah'tır. O'nun bilgisi ve izni olmadan bir yaprak bile dalından kopup yere düşmez/düşemez... (En'am/59)
2- Doğal afetler zalim-mazlum ayırmadan çöküyor bir bölgenin üzerine. Birçok deprem yaşadık Türkiye olarak. Bu depremlerde vefat edenler toptan zalimdi, ettiklerini buldular denebilir mi?! Bu durum ekseriyeti Müslüman olmayan toplumlarda da aynen geçerlidir.
3- Bir toplumun ekseriyetinin zalim olması fıtrata aykırıdır. İnsanın hamuru esasen zulümle değil hak ve adaletle yoğrulmuştur. Zalimlik tebeidir asli değildir. Sonradan kazanılan şeytani bir sıfattır. Bazen bir toplum, işlenen zulümlere sessiz kalarak bir nevi dolaylı rıza göstermiş ve musibeti hak etmiş sayılabilir. Yine de masumlar da musibetten etkilendiği için biz kimin zalim olduğunu takdir ve tespit etme makamında değiliz.
4- ABD, Dünya kasabasının şerifliğine soyunan, daha hızlı silah çektiği için karşısındakini öldürme hakkını kendinde gören, yakın zamana kadar siyah-beyaz ayrımı yapan ve hala da siyahları hazmedemeyen, Kızılderilileri yok edip onların topraklarını gasp eden, kaba-saba, ayyaş ve haydut kovboy tıynetinde bir ülkedir. Atası İngiltere, gayrimeşru veledi İsrail, amcazadeleri ise Batılı diğer ülkelerdir. Nerede bir fitne varsa bu üçlünün orada muhakkak parmağı vardır.
5- Her şeye rağmen Müslümanlara yakışan, ABD'de kasırga faciası yaşandığı için "Oh oldu, Allah belalarını verdi!!!!" demek değildir. Çünkü o ülkeyi yöneten, her türlü hakimiyeti elinde tutarak dünyanın kanını emen zihniyet ve onun mümessilleri ve onları destekleyenler evet zalimdir; ancak musibet sivil halka geliyor, İçlerinde garibanlar, homeless denen evsizler, ABD'nin politikalarını ve zalimliğini desteklemeyen iyi insanlar, her şeyden önemlisi milyonlarca Müslüman; o Müslümanların içinde dostlarımız, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, akrabalarımız vardır...
6- Yüce Rabbimiz, "Öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden yalınız zulmedenlere çatmaz (âmmeye de sirayet ve hepsini perişan eder). Hem bilin ki Allah, şübhesiz azabı çetin olandır." buyuruyor. (Enfal/25) Demek ki sadece zalimlere mahsus kalmayıp mazlumlara da gelen felaketlerden kaçınmak, sakınmak, O'na sığınmak lazım...
7- Netice: Rabbim zulmün küresel baronlarını, mazlum coğrafyalara kan kusturan zalimleri, cinni şeytanın insi çıraklarını kahr-u perişan eylesin. Zulüm ile abad olmaya çalışan zihniyetlerine lanet olsun... Onların bizatihi yaptıkları fecaat ve felaketlerden, onların yüzünden gelen fitne ve musibetlerden de bütün insanlığı, bütün mazlumları, hususen de Müslümanları korusun. Amin...
(Yunus Emre Gördük-10/09/2017)
