Advert
Advert
GÜNDEMİMİZ BU MU OLMALI?
DzAcwNZusUnyXl

GÜNDEMİMİZ BU MU OLMALI?

Bu içerik 1190 kez okundu.

Esasen gündemimizin bu olması gerekmiyor ama bazı noktalara azize/aziz dostların dikkatini çekmek istiyorum. Lütfen, "Efendim gündemimiz bu mu olmalı İslam Alemi..." diye söze başlayacak olanlar okumasın!!! Zira İslam Alemi'nin bir parçası da benim yaşadığım ülke ve bu ülkede ciddi problemlerimiz var... :

E. Sifil - C. Taslaman tartışmasında üslup her iki taraf için de hoş değildi. Buna eyvallah. Her ne kadar daha ilk dakikalarda Taslaman muhaddisler için "Hz. Peygamber'e, dine iftira etmişlerdir" ve benzeri irrite edici sözler sarfettiyse de E. Sifil Hoca sakinliğini, ağırbaşlılığını ve nezaketini korusa çok daha iyi olacaktı. Esasen programın kökeninde samimi bir tartışma niyetinden ziyade sosyal medya dalaşmaları olduğu için baştan sağlıklı bir zemine oturmadı. Sidik kavanozunu getirip "Hadislere güveniyorsan al bunu buyur iç." demenin, "Sende ilim namusu varsa!" sözünden eksiği yok fazlası var bana göre. Bu arada yine bizzat Buhari'de geçen tenkidin gizlenmesi ve benzeri emanet alınmış tavırlar insanı çileden çıkaracak cinstenti. Ama bu sadette Taslaman'a o tavrı yakıştıranlar yine de Sifil Hoca'ya o aşırı gerginliği yakıştıramadılar ki ben de buna katılıyorum. Hele tv ekranlarında, bir haber kanalında... Bunlar detaylıca ele alınmalı, herkese hem ders, hem ibret olmalı. Bunların hepsine tamam.

İmdi... Bazıları da bu programın üzerine mal bulmuş mağribi gibi abandı resmen. Efendim iki taraf da şöyle kötü, böyle kötü, seviyesiz, kaba... Falan filan... Çok merak ettiğim bir şey var. Şayet Sifil Hoca son derece naif ve nezaketli davransaydı, hiç bir kem söz ve sert bir tavır göstermeseydi! Acaba bu her iki taraf üzerine de "vurun abalıya" şeklinde çullananların bazıları; "Helal olsun, maşaallah Sifil Hoca'ya, ilmin vakarını gösterdi. Tebrik ediyorum." diyecekler miydi?!

Bence hayır!

Niye demeyeceklerdi? Çünkü ona duydukları nefret buna mani olacaktı da ondan. Şayet E. Sifil büyük bir sabır ve metanetle bunu başarmış olsaydı, üslup noktası geçiştirilerek "Efendim karşı taraf bütün hadisleri cahilce itham ediyor ama bu taraf da ne var ne yoksa her şeyi bağnazca sahipleniyor!" denilecekti çok büyük bir ihtimalle. Lakin üslubun sıhhatsiz oluşu bunu kamufle etme imkanı doğurdu maalesef. Buna şahsen kat'i diyebileceğim seviyede kanaatim var. Çünkü az çok herkes herkesi tanıyor, ne düşündüğünü, ne dediğini, kimi nasıl gördüğünü biliyor, net bilmese de tahmin edebiliyor. Çünkü bizde, fikren katılmasak da bir kimsenin güzel yönlerini ve faziletini teslim etme insafı dumura uğramış durumda maalesef. O bakımdan "samimiyet, samimiyet, samimiyet" diyorum.

Öte yandan ilk günden beri ihtilaflı olan, tartışılan, şerh ve izahları yapılan veyahut zaten hadis ulemasının itibar etmediği rivayetleri cımbızlayıp top yekün hadisler dini yansıtmaz, uydurmadır, "Ebu Davut" ve diğer muhaddisler Allah'ın peygamberine iftira etmişlerdir vs. tarzı bir yaklaşımın hepimizi rahatsız etmesi gerekmiyor mu? Bu zehirli dil ve yaklaşım ifsad edici, yıkıcı değil mi... Hele İslami ilimlerde behresi olmayan, hadis ilminde bir lisans öğrencisi düzeyini bile yakalayamadığı görülen ağızlarda?! Bizlere, Müslümanlara rahatsızlık vermesi gerekmiyor mu bu durumun? İslami ilimler isteyen her filin dalma hakkına sahip olduğu bir serbest züccaciye dükkanı mı?

Evet yine diyeceksiniz ki, muhatap bile kabul edilmeseydi, bu programın yapılması bile hataydı... Buna büyük ölçüde katılmamak mümkün değil evet. Ama siz böyle bir program yapsanız da yapmasanız da bazıları istediği ekrana çıkıp istediği gibi her meselede bilip bilmeden at oynatıyor. İnsanlar bunlardan etkileniyor ve şimdiye kadar kandırıldık zannediyorlar... Peki bu yaraya çözüm önerimiz nedir? Kimse bunlara cevap vermeyecek mi? Verecekse nasıl verecek? Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu noktada işlevi nedir ne olmalıdır? Din İşleri Yüksek Kurulu hangi işlere, sorunlara bakıyor örneğin?! İlim ehli bu konularda ne düşünüyor? Nasıl ifade ediyor? Nerede hata ediyor?

Bunlar ve benzeri noktalar, üzerinde tefekkür etmemiz gereken şeyler diye düşünüyorum aziz dostlar.

Beni tanıyanlar bilirler ki bu tür meselelerde elbette ki Taslaman gibi düşünmüyorum ve onun zihniyetinden beriyim. Ekseriyetine katılsam da her meselede Sifil Hoca gibi düşünmem de gerekmiyor. Lakin bu gibi gündemler bir turnusol kağıdı görevi görüyor ve tefekkür zemini oluşturuyor benim için. Kanaatim şu ki üslup problemi asıl problemi gölgede bıraktı. Herkes üsluba takıldı haklı olarak. Lakin o herkesin bir kısmının samimi olmadığını adım gibi biliyorum. Çünkü problemleri esasen üslupla değil, fırsattan istifade bunlara bir iki sağ-sol kroşe de ben atayım arzusu... Bu sebeple hiç de inandırıcı değiller.

Bu arada gerek reddiye gerek münazara kültürünün sahih bir biçimde geliştirilmesinin gerektiğini düşünüyorum. Ölçülü, üsluplu, samimi ve hakkıyla yapılacak münazaralar her zaman faydalı olacaktır. Ben de dahil İlahiyat alanıyla uzaktan yakından alakalı hemen herkesin programı takip etmiş olduğunu görmek aslında münazara konusunda bir noksanlığımızın, açlığımızın ve ihtiyacımızın olduğunu da gösteriyor. İsterseniz buna merak deyin çok fark etmez...

Selam ve saygılarımla efendim.

(Yunus Emre Gördük-22/07/2017)

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti