İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi CHP Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlık, geçtiğimiz günlerde Siverek’te görev yaparken koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden imam Osman Çilenti için hazırlamış olduğu yazılı soru önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu. İmamın eşi Rahime Çilenti’nin iddialarının araştırılması gerektiğini belirten Aydınlık, “öncelikle görevini icra ederken virüsü kaparak hayatını kaybeden imam kardeşimiz Osman Çilenti’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. İmam kardeşimizin eşinin ifadelerini öğrendiğimde hem üzüldüm hem kahroldum. İnsan hayatının ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha gördüm. Yapılan insanlık dışı muamele ve ihmaller zinciri ne yazık ki bir insanımızı daha hayattan kopardı. Kamuoyuna yansıyan iddialar çok ciddi, bu nedenle araştırılması gerekiyor. Bu bağlamda bizde iddiaları hazırlamış olduğumuz yazılı soru önergesiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat OKTAY’a sorduk. Bu meselede kimler sorumluysa o kişiler hakkında işlem yapılması için sonuna kadar olayın takipçisi olacağım” dedi.
KORUYUCU EKİPMAN VERMEDEN VİRÜSLÜ CENAZE NASIL YIKATTIRILIR
İmanın eşi Rahime Çilenti’nin iddialarını hatırlatan Aydınlık, “Merhumun eşi, Osman Çilenti’nin Siverek’te koronavirüs nedeniyle vefat edenlerin cenazelerini yıkamakla görevli 15 imamdan biri olduğunu söylüyor; ancak iddiasına göre ne bir eğitim verilmiş ne de koruyucu ekipman, olacak iş değil. Hal böyleyken Osman Çilenti kendince aldığı tedbirlerle virüs nedeniyle vefat etmiş bir vatandaşımızın cenazesini yıkıyor ve bir süre sonra aşırı ağrı ve yüksek ateş gibi semptomlar gösterince koronavirüs olabileceğini ailesine ifade ederek kendisini karantinaya alıyor ve hastaneye ilk gittiğinde iğne vurularak evine gönderilen Osman Çilenti, semptomlar daha da artınca ikinci kez hastaneye gidiyor ve test yapılıyor. İki gün sonra ise test sonucu pozitif çıkıyor. Şimdi sormak lazım; bu nasıl iştir, bu nasıl bir ihmalkârlıktır. Siz bu insana koruyucu ekipman olmadan nasıl koronavirüslü cenaze yıkattınız?” diyerek tepki gösterdi.
DERHAL BİR SORUŞTURMA AÇILMALI
İmam Osman Çilenti’nin hasta yatağında savunmasının alındığı iddiasını gündeme getiren Aydınlık, “Merhum virüsü kapmış evde tedavi görürken kendisine müftülükten gelen telefonda koronavirüsten vefat eden başka bir vatandaşımızın daha cenazesinin yıkanması istenince koronavirüse yakalandığını belirtiyor ve yetkililere ilgili evrakını telefon üzerinden iletiyor. Müftülükte yapılan usulsüzlüklere ve adam kayırmacılığa karşı çıkan imam Osman Çilenti hasta yatağındayken telefon üzerinden kendisi hakkında daha önceden açılmış 2 soruşturma için savunma veriyor. Savunmasını kâğıda döken müftülük bir personel aracılığıyla savunmasını imam Çilenti’ye imzalatıyor. Yahu hiç mi Allah’tan korkmadınız, hiç mi çekinmediniz? Bu merhuma hasta yatağında bu muameleyi reva görenler hakkında derhal geniş kapsamlı bir soruşturma açılmalı ve ilgili kişiler hakkındaki tüm iddialar titizlikle incelenmeli” diyerek sözlerini noktaladı.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA,
Aşağıdaki sorularımın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat OKTAY tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 01.09.2020
Aziz AYDINLIK
Şanlıurfa Milletvekili
Geçtiğimiz günlerde Siverek’te koronavirüs nedeniyle vefat eden imam Osman ÇİLENTİ hakkında ailesinin iddiaları, kamuoyuna yansıyan ifadeleri toplumumuzu endişeye düşürmüş, derin bir üzüntüye sevk etmiştir.
Merhum Osman ÇİLENTİ’nin eşinin ifadesine göre; İmam Osman ÇİLENTİ, 15 imam ile beraber koronavirüsten hayatını kaybeden vatandaşlarımızın cenazesini yıkamakla görevlendirildi; ancak kendisi kırsal mahallelerden görevlendirilen tek personeldi ve virüsten ölenlerin cenazelerinin nasıl yıkanacağına dair hiçbir eğitim verilmemekle beraber kendisine hiçbir koruyucu kıyafette verilmedi. Merhum ÇİLENTİ, virüs nedeniyle vefat eden bir vatandaşımızın cenazesini yıkadıktan bir süre sonra kendisini iyi hissetmediğini ve virüs kapmış olabileceğini ailesine ifade ederek kendini karantinaya aldı. Şiddetli ağrılar ve yüksek ateş üzerine hastaneye giden Osman ÇİLENTİ’ye bir iğne yapıldı ve evine gönderildi. Herhangi bir iyileşme göstermemesi ve virüslü bir cenaze yıkadığını ısrarla belirtmesi üzerine Osman ÇİLENTİ’ye tekrar hastaneye gittiğinde test yapıldı ve iki gün sonra testinin pozitif çıktığını e-Nabız uygulaması üzerinden öğrendi. Evde tedavisinin devam ettiği süre içerisinde müftülük tarafından aranılarak koronavirüs kaynaklı ölen bir kişinin daha cenazesinin yıkanması tarafından istendiğinde kendisinin koronavirüse yakalandığını belirtti; ancak müftülükte görevli personel buna inanmayarak raporuyla kuruma gelmesini istedi. Bunun üzerine Osman ÇİLENTİ ilgili evrakı telefon üzerinden hem amirine hem de müftüye gönderdi. Sonraki gün ise kendisi hakkında daha önceden açılan 2 soruşturma için savunması istendi. Savunmasını hasta yatağında, telefon aracılığıyla veren Osman ÇİLENTİ’nin savunması yazıya dökülerek bir müftülük personeli tarafından merhumun evine götürülerek imzalatıldı ve maalesef ertesi gün Osman ÇİLENTİ vefat etti.
Ailesinin iddiası merhumun yaşananlar nedeniyle aşırı stres altında olduğu ve kalp krizi geçirerek vefat ettiği yönünde. Ayrıca bir diğer iddia ise; tüm bu yaşananların Osman ÇİLENTİ’nin müftülükte yaşanan usulsüzlük ve adam kayırmacılığa karşı çıktığı için bunların gerçekleştiği yönünde çünkü ilçe merkezine tayin istediği dönemde ‘şu an bu işlemleri yapamıyoruz’ diye cevap veren müftülük bir süre sonra kırsal mahallelerden iki imamı merkezde görevlendirince merhum duruma itiraz etmişti.
Ailesinin anlatımlarından alınan bu bilgiler kamuoyunu ciddi anlamda rahatsız etmiş ve üzmüştür.
Bu bağlamda;
- Yukarıda bahsetmiş olduğumuz hususla alakalı görüşleriniz nelerdir?
- Bu durumla alakalı herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
- Merhum Osman ÇİLENTİ’ye bu tür muamelede bulunduğu iddia edilen kurum yöneticileri ve ilgili personel hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma başlatılacak mıdır?
