Yabancı dil ya da İngilizce, herkesin keşke başarabilsem dediği ama bir türlü sonuç alamadığı konu.
Gelişen teknoloji ve globalleşen dünya yapısı ile insanlar dakikalar içinde dünyanın farklı yerlerindeki kişi veya kuruluşlar ile iletişim içinde olabilmektedir. Fakat iletişimin gerçekleşmesi için iletişim araçları olan teknolojik aletlerin yanında duygu ve düşüncelerimizi yansıtan dil de çok önemlidir. Bu bağlamda yabancı dil daha çok önem kazanmıştır. İngilizcenin konuşulduğu ülkelerin dünya üzerindeki etkisinden dolayı bu dil en çok talep gören dil olmaya da devam etmektedir.
Çocuklarımızın değişen ve gelişen bu dünyada kendilerini ifade etmeleri, yeni bilgileri öğrenmeleri ve geleceğin mesleklerinde çalışabilmeleri için İngilizceyi bilmeleri kaçınılmazdır. ‘İngilizce bilmek’ kavramı da yıllardır ülkemizde dilin kurallarını bilmek olarak anlaşıldığından bu dil yeterli bir şekilde kullanılmamaktadır.
Birçok az gelişmiş ülkede bile çoğunluk kendi dillerinin yanında İngilizceyi çok etkin bir şekilde konuşulabilmektedir.
O zaman, zekâ seviyesi olarak bir eksiği olmayan çocuklarımız neden bu dili yeterince öğrenemiyor veya öğrendiğini uygulamaya geçiremiyor?
Yukarıdaki sorunun birçok nedeni olabilir; eğitim sistemi eleştirilebilinir, okulların yetersizliği dile getirilebilinir, ülkemizin siyasi ve coğrafi konumu sebep olarak sayıla bilinir veya ailelerin bu konudaki yetersizliği gerekçelerden biri olarak düşünülebilinir.
Tüm bunların yanında eğitimin ve öğrenmenin en temel şartı olan ve Farabi tarafından da dile getirilen ‘merak’ şu anda çocuklarımızın İngilizce konusunda eksik olmasının en büyük nedeni olarak görülmektedir. Bunun yanında ‘ihtiyaç duyulmayan her şey, her zaman geriye atılır’ prensibiyle İngilizcenin toplumda ve öğrenciler tarafından ihtiyaç görülmemesi bir başka nedendir. Tüm bunlardan öte, öğrenilen veya öğretilen İngilizcenin uygulamaya geçirilmemesi bir diğer engeldir. Bir başka ifadeyle derste öğrendiğini uygulamaya geçirmeyen veya uygulama ihtiyacı görmeyen öğrenci bu dili unutmaya başlamaktadır. Bu bağlamda, okulların veya eğitim merkezlerinin dil öğretmede öğrencilerin öğrendiklerini uygulamaya geçirecekleri ortamlar olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Derste İngilizce konuştuktan sonra bu dersi veren öğretmenlerin teneffüslerde de çocuklar ile İngilizce konuşması bu dilin öğrenilmesinde ilk ama en temel adım olacaktır.
