Advert
Advert
İSRAİL ZULMÜ ÜZERİNE
CELİL ABUZER

İSRAİL ZULMÜ ÜZERİNE

Bu içerik 985 kez okundu.

12.01.2009 tarihinde İsrail zulmü dolayısıyla İsrail’in gerçek yüzünü ortaya koymaya çalışan köşe yazımı yeniden sizlerle paylaşmak istiyorum. Çok acı ama şöyle bir baktım, maalesef değişen bir şey yok. Zalim zulmünde mazlum zilletinde devam ediyor ve Müslüman seyrediyor…

Yazı şöyle:

Değerli dostlar, yüreğimiz, ciğerimiz yanıyor… Filistin’de 1948’de başlayıp devam eden ve şu son bir aydır da iyice azan İsrail terörü ile karşı karşıyayız. Her gün onlarca masum günahsız yavru; ya uykuda, ya annesinin kucağında, ya da okullarında bütün dünyanın gözü önünde hunharca katlediliyor.

Arslanların bağlandığı çakalların ortalıkta dolaştığı şu felaket asrında buğz etmekten başka bir şey yapamamanın, o masum yavruları koruyamamanın ıstırabı insanı yakıp kavuruyor.

Ama şundan emin olun ey Mazlumlar, “Arslan”ın uyanma vakti yakındır… Çok yakında o “Arslan”, bütün zillet bağlarını koparacak ve kükreyecektir…

İsrail, Ortadoğuda var olduğu günden beri o topraklarda kan ve gözyaşı dinmiyor. Adeta bir sırtlan gibi sağa sola saldırıyor, istediğini öldürüyor, parçalıyor, yırtıyor. Akan her damla kan ve gözyaşı onun iştahını kabartıyor, her defasında daha büyük bir hışımla saldırıyor. Bütün dünyaya karşı umarsız ve duyarsız bir şekilde, adeta alay edercesine adalet dağıttığını! söylüyor…

Peki bütün bunları İsrail neden yapıyor dersiniz? Cevap çok daha vahim! İsrail bir takım dini gerekçelerle yapıyor bu zulümleri.. yani kendilerine göre inandığı dinlerinin emirlerini yerine getiriyorlar.

Bu nasıl olur? demeyin! Evet, Yahudilerin kutsal kitapları Tevrattan alınmış aşağıdaki ifadelere bakınca bu çok açık şekilde görünüyor.

Yahudiler, Filistin ve Mezopotamya topraklarını kendilerine Tanrı tarafından vaad edilmiş topraklar olarak kabul ediyorlar ve bunu elde etmek için de her yolun mübah olduğunu düşünüyorlar.

Bakın Tevrat’ın Tekvin bölümü 18. ayette ne diyor?

“O gün Rab Abramla ahd edip dedi: mısır ırmağından büyük ırmağa, FIRAT ırmağına kadar senin zürriyetine verdim.”

Ve bu vaadi yerine getirmek için;

Yine Tevrat’ın Tesniye bölümü 10-17. ayetlerde diyor ki;

“Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu bu kavimlerin şehirlerinden nefes alan hiç kimseyi sağ bırakmayacaksın. Rabbin sana emrettiği gibi tamamen yok edeceksin.”

“Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla.” Tevrat, Yeremya bölümü, ayet 3.

“Onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür.” Tevrat, I. Samuel bölümü ayet, 3.

İşte değerli dostlar, bütün bu olanlara baktığımızda İsrail’in kendi tahrif edilmiş dinlerinin emirlerini yerine getirdiğini görüyoruz. O yüzden de hiçbir şeyi umursamıyor. Bilakis yaptığı zulümlerle sevap işlediğine inanıyor. Yahudi dışında insan olmadığına ve diğer canlıların da yahudinin hizmetçisi, kölesi olduğuna inanıyor.

Bakın, yine tahrif olmuş kitaplarından Talmud’da neler var?

“ Yalnız Yahudi olanlara insan gözüyle bakılır. Yahudilerden gerisi sadece birer hayvandır.”

“Yahudi olmayanın kanını akıtmak Allah’a kurban sunmaktır”

“Yahudi olmayan bir insana ancak ona dost görünmek ve çatışmalardan kaçınmak için selam verilir.”

Şimdi sorarım sizlere, bu yukarıdaki saçmalıklara körü körüne inanan insanlardan vahşetten başka ne beklenebilir? Bugün İsrail’in Filistinde, Gazze’de yaptığı zulümler bu inancın tecrübesi değil de nedir?

Değerli dostlar, bütün dünya İsrail’in gerçek yüzünü görmek zorundadır. Aksi takdirde İsrail, yaptığı zulümlerle dünyayı yaşanmaz bir hale çevirecek ve kıyametin gelmesine neden olacaktır. Amerika’daki Evanjelist Hıristiyanlar da zaten bunu beklemektedirler. İsrail’i bu kadar pervasızca desteklemelerinde bu Evanjelistlerin etkisi büyüktür. Bunlar da bir an önce dünyada kaos çıkmasını ve Hz. İsa’nın bir an önce dönmesini beklemektedirler. Bu kaos için de İsrail desteklenmelidir. Çünkü, İsrail’in yeryüzünü yaşanmaz hale getireceğini onlar da gayet iyi bilmektedirler. Neyse bu mevzu ayrı bir yazı konusudur.

 

Son olarak bir şeyi daha hatırlatmak istiyorum: Bakın İsrail devletinin fikir babası Theodor Herzl 1897’deki I. Siyonist Kongresinde ne diyor?

“Yahudi devleti İsrail’in kuzey sınırları Kapadokyadaki dağlara (yani iç anadoluda Nevşehire) kadar dayanıyor. Güneyde ise Süveyş kanalına…”

 

Ve İsrail bu hülyasından hiç bir zaman vazgeçmeyecektir. Onun için bizlerin uyanık olması ve bu büyük gizli tehlikeye karşı tedbir alması gerekmektedir. İki üç yüzyıldır yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz birçok problemlerin temelinde işte bu kirli emellerin olduğunu görmemek büyük bir aptallık olur. İsrail bu bölgede hiçbir zaman güçlü bir Türkiye olmasını istemez. Çünkü, onu durdurabilecek tek gücün Türkiye olduğunu çok iyi bilmektedir. Türkiye’nin güçlenmesini önlemek için her türlü iç karışıklığın, terörün ortaya çıkmasına öncülük eder.

Evet,yaşanan olaylara biraz da bu zaviyeden baktığımızda fotoğraf çok net olarak görünür diye düşünüyorum…

 

Evet, 12.01.2009’daki yazımız bu… Sizce değişen bir şey var mı?

 

 

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti