Advert
Advert
YORDUN BENİ KENDİM
Nurşin ÇETİNER

YORDUN BENİ KENDİM

Bu içerik 1312 kez okundu.

O kadar çok yoruluyor ki bazen insan takat kalmıyor dizlerinde. Ben yaparım diye başlıyor her işe ama bazen öyle bir vurgun yiyor ki kalakalıyor öylece.” Ben istemezsem eğer sen hiçbir şey yapamazsın” diyor bir ses. Her şeyi yapmalıyım sanıyor insan başarılı olmalıyım zengin olmalıyım ve hatta mutlu olmalıyım. Ben bunu hak ediyorum ben değerliyim ben özelim. Oysa değerli olmanın sadece mutlu olmak zengin olmak başarılı olmak olmadığını unutuyor. Belki de başına gelen musibet onu rabbine yakınlaştıracak cenneti kazandıracak düşünemiyor. Kendisine sonsuz değer vereni unutuyor. Kendisini sonsuz sevenin nasip ettiğinin en doğrusu olduğunu unutuyor. Hayatta başına gelen her şeyin bir anlamı olduğunu ona düşenin itaat sabır ve kabul olduğunu unutuyor. Kal-u belada verdiği her durumda her halde müsbet hareket edeceğine dair olan sözünü unutuyor. Boşuna demiyorlar insan nisyan(unutmak) kökünden geliyor diye. Her şeyi unutuyor insan ve boş yere yoruyor kendini.

Hayatta hiçbir şey benim kontrolüm dışında olmamalı diye düşünüyor narsistik benlik. Önüne çıkan engellere , önemli bir sınav öncesi başına gelen hastalığa, rotar yapan uçağa, şarjı biten telefona , istediği gibi olmayan ana babasına evladına kısacası kontrol edemediği yönetemediği kendi iradesi dışında olan her şeye kızıyor insan. Alıp verdiği nefesin bile sahibi değilken kendi hayatımı kendim yönetirim zannediyor. Kendini boşa yoruyor boşa kürek çekiyor hayatı yönetmek için. Bir mektup gibi bir kitap gibi okuması için ona verilen şu hayatı yönetmeye çalışıyor. Karınca kadar kudretiyle yaparım sanıyor her şeyi. Mutlak kudret sahibini hatırlamadan hayatın sahibini tanımadan debeleniyor şu hayatın içinde. Kısacası kendini yoruyor boş yere. Çünkü bu hayatın mutlak sahibi o değil. Bu hayat emanet insana. Rabbinin emaneti . Rabbinin yani terbiye edicisinin.

Terbiye etmek. Kimi zaman test etmeyi kimi zaman ceza vermeyi kimi zamansa şefkati gerektirir unutuyor. Hep her şey güzel olsun istiyor. Hep ödüller olsun her şey gülük gülistanlık olsun. Oysa hayat bu kimi zaman yokuşlu kimi zaman düz . kimi zaman güneşli kimi zaman yağmurlu kimi zaman karla karışık fırtınalı. Peki ya her zaman güneş olsaydı kuraklık olmaz mıydı? Yağmur hiç yağmasaydı nasıl yeşerirdi bitkiler? Peki ya insan zorluklarla mücadele etmeden nasıl ulaşırdı kemale? Zahmet olmadan rahmet olmaz .

Boşuna yormamak gerek kendimizi hayatın bize veriliş amacını iyi anlamalı O’ndan gelene tevekkül etmeli sabretmeli hayatı yaratıcımızın bir mektubu gibi okumalıyız. Bizi zora sokan kendini çok yüksek gören narsistik benliği dinlememeli hayatı kontrol etmeye çalışmamalıyız. Rabbimizin mektubunu iyi okuyabilmemiz dileğiyle…..

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
Sağlığa Adanmış 25 yıla plaket.
Sağlığa Adanmış 25 yıla plaket.