Advert
Advert
ÇİPLAĞ BOZO.
Sabri Temel

ÇİPLAĞ BOZO.

Bu içerik 1794 kez okundu.

*ÇİPLAX BOZO..!
Her toplumda olduğu gibi, Urfa toplumunda da, kumar ve kumar oyunlarına düşkün olan bir kesim vardır…Çevresel ve düşünsel bozukluklar nedeniyle insanlar, hoş olmayan bazı alışkanlıklar edinmekteler…Kumar oynamak, içgüdüsel bir dürtü olan, daha çok para kazanmak olsa da, çoğu kez, kumarbaz kişilerin, paraya da o kadar önem vermediklerine şahit olunmuştur…Kazandıklarını aynı anda etrafındakilere veya tanıdıkları ihtiyaç sahiplerine (Gariban’lara) dağıtırlardı…Bir çok kumarbazda rejon, işlevini böyle sürdürürdü…
Onlara göre, kazanılan para, “Köylü ekmeğiydi” olmayanlarla paylaşılmalıydı…Bir çok kumarbaz akşamın birinde, kendi ifadeleri ile “Parayı bulduklarını”; ancak sabahleyin çorba parasına muhtaç uyandıkları müşahade edilmiştir…
*S.A adında bir kumarbaz tanımıştım 1975 yılında İstanbul’da…Gecenin birinde,Beyoğlundaki Kürt İdris’in mekanına gitmiş ve kumar oynamıştı…O akşam mekanda büyük bir oyun kurulmuş, S.A da bu oyna iştirak ederek, sabaha karşı çok yüklü bir parayla kaldığı otele dönmüştü…O dönem bende o otelde kalmaktaydım…Sabahleyin, öyküyü kendisi benimde hazır bulunduğum birkaç arkadaşa anlatmıştı…Biz kendisine o zaman şöyle tembihte bulunmuştuk, arkadaş, artık kumardan vazgeç, hemen Urfa’ya git, kendine üç tane 302 mersedes al, Urfa Cesur’a koy ve çalıştır demiştik…Hı hı diye cevapladı bizi…Kayboldu arkadaşımız, bir yıl sonra parayı kaybettiğini, sefilleri oynadığını ve eşinide bu arada öldürdüğü haberini almıştık…
*Geçen senede hakkın rahmetine kavuştuğunu bir arkadaşımızdan öğrendim…Kumar böyle bir şey, kurt gibi kemirir insan beynini, dengesiz bir yaşama sürükler nice insanları…Ev yıktırır, ocak söndürür…
*Kumar, içki ve kadın, en kral delikanlıyı bile madara edecek kadar tehlikeli ve zararlı alışkanlıklardır…
*Eskiden Urfa’da kumar; “kumar evleri” diye tabir edilen mekanlarda oynatılırdı…*Bu mekanlarda; kumarda kaybedenlere kredi açan-para veren “Bedelçı” diye isimlendirilen para babası-faizciler vardı…Kendi koydukları rejona göre, bire-beş-on ekleyerek kaybeden kumarbazlara borç para verirlerdi…Para verilir ancak; herkese değil, gözlerine kestirdikkleri, imkan ve olanak sahiplerine öncelik verilirdi…Kimisinden, borç vermeye karşın, rehin bırakılacak değerli bir eşya talep edilirdi…Rehin bırakılıp, bedelçiden kumar için para alanlara çok örnekleme yapabiliriz…
*Mesela; bir kumarbaz gecenin bir vaktinde evine gidip, eşinin kulağındaki küpeyi, altındaki halıyı ve yattığı yün yorganı bile rehin bıraktığı örneğini verirsem abartı değildir…Yakınlarımdan bizzat müşahade etmişimdir…Bakırkap-kacak-evdeki radyo ne varsa mezata verilip satıldığı örneği alabildiğine yaygındır…*Bedelçiye; para alma karşılığı bırakılan eşyalar söz verilen zaman dilimimde borç ödenilmediği takdirde, yok paraya satılır ve borçtan mahsup edilirdi… Kalan borçta, yeniden faizlendirilir erteleme yapılırdı…Kesin ve kat’i sözler alınırdı…
*Arkadaşından veya baba yadigarı tabir edilen çok değerli silahların bile, kumarda kaybedildiği ve bu yüzden büyük kavgaların çıktığına şahit olunmuştur…Kumar borcu yüzünden memleketini terk edenlere bile rastlanılmıştır…*Kumarcı zihniyetine tipik bir örnekte şöyle : Kesin gözlem, kaynak ve bilgi olmamakla beraber, rivayet olunur ki; kumar ve kumarbazlıkla bir zaman anılan Urfa’nın bir ilçesinde veya o ilçenin bir köyünde kumar oynayan, ancak herşeyini kaybeden birisi, gidip evinden kızını abasının altına alıp getirerek,oyuna girmek ister… Oyuncular sorar; neyine zar atacağız arkadaş deyince, “Vére bıne ébé” (Abanın altına gel-abanın altına at gibi). O yörede o dönem zar denilen bir şeyde yokmuş zaten, hayvan kemiğinden elde ettikleri ve adına “Kâv”dedikleri bir çift kemikle oynarlarmış…
*Bir kumar evinde gece boyu devam eden oyunun arkasından, bütün oyuncular paralarını kaybedince, oyun kopar ve oyuncular arkalarına yaslanıp birbirlerinin yüzüne bakarlar…Ya arkadaş bütün oyuncular paralarını kaybettiyse, bu kadar para nereye gitti…Oyunculardan birisi; bunu bilmeyecek kadar avelmisin sen, para nereye gidecek, paranın hepsi “Var’a” (Mano’ya) çıktı diye seslenir…
*Evet genelde hep kazanan mekancı olur kumar oyunlarında…Oyun uzadıkça, manoya çıkan para yüzünden, oyunda dolaşan para sirkülasyonu gittikçe azalır ve sonuçta paranın gittiği yer mekan sahibinin cebi olur…*Kumarbazların antenleri açıktır kumar konularında…Hangi akşam hangi kumar evinde büyük oyun kurulacağının “TİYO” sunu alırlar ve ona göre ilgili kumar evlerine dalış yaparlar…Kumar evleri arasında Tiyo iletişimini sağlayan ayakçı tiyocular mevcuttu, onlarda geçimlerini kumarda kazananlardan aldıklarıparalarla sağlamaya çalışırlardı…*Harman kalkmış, bilmem hangi köy ağasının filanca oğlu, bu akşam filanca kumar evine gelecekmiş, gündüzden ikram edilecek ve içileceklerin hazırlığı yapılırdı…
*Kumar başlamadan kuru ve yaş nevinden kafalar tütsülenir, insanlar Leyla’laşınca oyun kurulur, akıl çoktan serden çıkmıştır zaten…Vur göksüne gelsin düşeş diye, kemik nankördür, takla atar dü -baraya yatar…Düşeş, şeşbeş, dübeş, dübara, dört-cahar, hep yek gibi umutlandıran ve umutsuzlaştıran zarların atışı devam ededursun, horozların ötüşü, külhancının külhanı yakışı ve daşçı eşeklernın dağa gidişleri çoktan başlamıştır…*Şafakla beraber kaybedilen çoluk çocuğun nafakası, boşa giden koca uykusuz bir gece ve daha önemlisi kaybedilen sağlık…
*Aşağıda ele alacağımız “Çiplax Bozo”; Kumar yüzünden varını yokunu kaybedenlerin, kumar camiasında itibarsızlaşarak, kumara para yetiştirmek için, sokaklara düşüp madaralaşmanın son halkasıdır…Çıplak Bozo; sırtında kalan tek bir gömlek, kırçıllaşmış sakalıyla, yanına da, dümene geçecek bir arkadaşını alarak, sokaklarda üç kağıt atmaya başlar…
*Çiplax Bozo; Piyarbaşından sonra Çaybaşı tabir ettiğimiz bir yer vardı, çayın yanıbaşında da bahçeler…Hızanoğlundan gelip, Piyarbaşı, Çaybaşı, Dabbakhane ve Taka ardına uzanan bir yol mevcuttu…Sabahları bu yoldan Harran köylerinden gelip, şehre giden köylülerin, maslağa, hayvan mezatına gidip gelenlerin kullandığı çok işlek bir güzergahtı… 
*İşte Çiplax Bozo tam bu yol üzerinde tezganı kurar, peste beklemeye başlardı…Elinde üç tane iskambil kağıdı…Bul kari-Al pari…(Bul karayı- alparayı).Buradan geçen birçok saf köylü kardeşimizin olup bitenden haberi yok, yollarından geçip gitmekteler…Kiminin önünde saman yüklü eşeği, kiminin önünde iki üç koyun…*Çiplax Bozo; bu insanları tezgaha düşürmek için, yanına aldığı dümenci bir arkadaşının yardımına ihtiyacı vardı…
*Çiplax Bozo; bağırarak; bul kari-Al pari diye şamata yaparak bağırırdı…Tabiidir ki; Bozo’nın dümencisi, kırk harami gibi yolu kesmiş, gelen giden köylülerle kontak kurup tezgaha getirmenin, üç kağıda düşürmenin yollarını armaktadır…
*Dümenci; uzun boylu, kasketli ve burnunda Urfa gözellığ çıbanı olan biriydi…*Yoldan geçen köylünün biri dümenciye soruyor;
*“Yavel héde şınu”, dümenci;arabın sadece ne dediğini anlayabiliyor, başlıyor Türkçe cevaplamaya…
*Exûy; bu adam burada bir oyun yapıyor, oyunda çok para var ama, ben hep kazandığım için beni oynatmıyor.Gel ben sana para vereyim, dediğim gibi oyna, kazandığımız paranın yarısı senin olsun, sen hiç paranı çıkarma, kaybedersen benim param kaybolsun…Böylece arabı oyuna çekmeye ikna ediyor dümenbaz…Cebinden çıkardığı parayı arabın eline tutuşturarak Çiplax Bozo’nun tezgahına düşürüyor…*Bozo başlıyor; elleriyle evirip çevirdiği üç kağıdı yerelere serpiştirerek; “bulkari-al pari” diyerek oyunu başlatıyor…Dümenci arabın kulağına sotalı bir şekilde eğilerek, parayı basacağı kağıdı gösteriyor…Arap dümenciden aldığı tiyo gereğince parayı basıyor kağıdın birine…Kağıt ters yüz edildiğinde, arap para kazanıyor doğru kağıda parayı bastı çünkü, dümenci kağıtları tanıyor…Bir, birdaha arap çok para kazanıyor, dümenci arabı kenara çekerek arabın elindeki paraları alır ve ona kazandıkları paranın yarısını verir…
*Dümenci ben artık oynamıyacağım, senin şansın iyi gidiyor, gel sen kendi hesabına oyna istersen der…*Kazanılan para araba tatlı gelecek ki; arap tekrar üç kağıt oynamaya yönelir…
*Esas plan şimdi devreye girecek ve arabın cebinde ne var ne yok hepsi, Çiplax Bozo tarafından üç kağıt yapılarak alınacaktır…*Çiplax Bozo; şaha kalkmıştır, sinirlenmiştir, polin yapmaya başlar dümenden…
* Arabın tekrar oyuna girmesine müsaade etmeyecektir…Git işine kardeşim ben seninle oynamıyorum, sen benim bütün paralarımı aldın diye numara çekmeye başlar…Köylü oynamaya ısrar edince, Bozo; ama o yanındaki arkadaşın oynumuza karışmasın, karışırsa seninle oynamam der…Söz alınır, hengame başlar…
*Bulkari-Al pari…Bul kari-Al pari…Sürer gider…
*Arap; Bozo gibi Çiplax kalmıştır, başlar cingar çıkarmaya, hal böyle olunca, Bozo ile arap kavgaya tutuşurlar, dümencide aracılık yapmak ayağına arabı pasifize edip, Bozo ile beraber kirişi kırarlar…
*Bu gün bu köşede vukuat işlenmiştir- mimlenmiştir Bozo ile arkadaşı, tezgahı kurmak ve yeni avlarını tezgaha düşürmek için yeni bir mevki aramaya başlarlar…
*ÇİPLAX BOZO; kumar yüzünden maddi ve manevi tüm değerlerini yitirdikten sonra, bir kumarbazın içerisine düştüğü ve düşebileceği hazin bir tabloyu kategorize etme adına simgesel bir şahsiyettir… 
*Yoksa; her ne olursa olsun, insanları aşağılama, kategorize etme ve ötekileştirme gibi bir çaba içinde değiliz…Amacımız; bu cenahtan bir rüzgar estirip, toplumdaki bazı kötü alışkanlıkların insanlara verdiği zararları hatırlatmaktır…
*Kumar, alkol ve uyuşturucu gibi alışkanlıklara müptela olan tüm insanlara; Cenabı haktan terk-i islah olmalarını temenni ediyoruz…
*Kumar; “Bir gün bal-Kırk gün B.. yedirir” özdeyişi, kumarın nedenli kötü bir alışkanlık ve sonuçsuz bir serüven olduğunun bariz izahıdır…
* BOZO’laşmadan yaşamak; her insan için bir erdem olsa gerek…

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Bayram Trafiği Hususunda Uyardı
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti
İl Sağlık Müdürü Solmaz Halfeti de ki Sağlık tesislerini ziyaret etti