Tarihi kuranlar, yeniden tarih yazanlar hep tek adamlar olmuştur.
Bir adam gelir toplumunu alır çukurdan zirvelere taşır. Bir adam gelir zirvedeki toplumu yerin dibine batırır. Bütün değişimler tek adamların eseridir hep...
Tek adamlar yalnızdır çoğunlukla.. İlk çıktığında aristokratlar, para babaları yoktur yanında.. Hatta bu tiplerin bıyık altından güldüğü, burun kıvırdığı kimsedir O.. Etrafında sadece inanmış, yürekli bir kaç insan vardır onun...
Kıymetli dostlar, Millet olarak yüzyılı aşkındır İstiklal-İstikbal yolunda zor süreçlerden geçiyor, ağır bedeller ödüyoruz. İç-Dış hainler fırsat vermiyor bize.. Ne zaman kıpırdayacak olsak bizi yeniden dizginleyecek bir çorap örüyorlar başımıza ve içimize kapanmak zorunda kalıyoruz maalesef...
Yıllardır hep böyle geçti. Sonra bir adam geldi,Tek ADAM,Yalnız ADAM.. Ülkenin gücü elinde bulunduran şımarıklarının "Muhtar bile olamaz" dediği bir ADAM...
Ve bir değişim rüzgarı esti Ülkemizde... Millet, Sosyal Devletin ne demek olduğunu gördü.. Devletin Millet için olduğunu, Milletin hizmetkarı olduğunu anladı.
İç-Dış hainler, işbirlikçiler ilk önce anlayamadılar bu değişimi, bir hevestir gelir geçer diye baktılar. Ama o Tek ADAM, Yalnız ADAM kararlıydı ve yola çıkarken, etrafındaki o inanmış yürekli insanlarla birlikte kefenlerini de alarak çıkmışlardı.
Millet Düşmanları onları fark ettiklerinde epey yol alınmıştı. Uyuyan Millet uyanmıştı bir kere...
Esas kıyamet de; O Tek ADAM,Yalnız ADAM "One Minute" dediğinde koptu. Hele zalimin gözünün içine baka baka "Dünya beşten büyüktür" dediğinde, düşmanların uykuları kaçtı ve gizli mahfillerde alınan karar; bu ADAM mutlaka durdurulmalıydı, yoksa yirmi birinci yüzyılın Selahaddin'i, Fatih'i atını mahmuzlayarak dolu dizgin geliyordu.
Şer Üst Akıl planlar yapıyordu,tuzaklar kuruyordu. İçerideki bütün işbirlikçilerini devreye sokuyordu ama bu Tek ADAM'ı durduramıyordu. Çünkü, Allah'ın da bir hesabı vardı ve "O (Allah), tuzak kuranlara karşı en iyi tuzak hazırlayan"dı...
Mazlum Gönül Coğrafyamızdan umutla dualar yükseliyordu Arş-ı Alaya.. Allah, göz yaşları içinde samimi kalple yapılan bu duaları geri çevirmeyecekti ve geri çevirmedi de.. Kurulan tuzaklar bir bir bertaraf ediliyordu. En son tuzak 15 Temmuz gecesi kuruldu. Şer cephesi sebepler dairesinde her şeyi planlamıştı. Bu iş tamamdı onlara göre.. Ama, Allah'ın lütfu, Yalnız ADAM'ın, Tek ADAM'ın dirayeti ve Uyanan Milletin feraseti ile yine hayal kırıklığı yaşadı yarasa ruhlular.
Kıymetli Dostlar, Yalnız ADAM, Tek ADAM; Recep Tayyip ERDOĞAN... Bugün bile maalesef öyle... Etrafında inanmış bir avuç yürekli insan, Milleti ve de Allah'ı... Diğerleri ise ; havayı koklayan, konjonktüre göre vaziyet alan, saf değiştireceği zamanı kollayan güya uyanık tipler.
Allah muhafaza, REİS'in başına bir iş gelecek olsa, "Ben zaten sizdendim,O'nu hiç sevmezdim" diyecek bir sürü kişiliksiz, yalaka, sülük görürüz.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip ERDOĞAN bizim umudumuzdur. Millet Düşmanları o kadar hırslanmış ki Allah muhafaza bu sefer bir tökezlersek, bizde bir daha ayağa kalkacak mecal bırakmayacaklar.
Onun için, bugün Milliyetçilik de, Vatanseverlik de, İslamcılık da bu Yalnız ADAM'a, Tek ADAM'a sahip çıkmaktan geçiyor. Bu düşünce bir adamı kutsallaştırma değildir. Şartların getirdiği sonuçtur. En azından ben böyle düşünüyorum. İçten ve Dıştan hainlerle etrafımıza sarılmaya çalışılan çemberi düşündükçe uykularım kaçıyor. Allah hainlere fırsat vermesin.
Ve asıl hedef; İslam'ın "SON KALE"sini ayağa kalkmamak üzere düşürmektir...
Bu yolun dönüşü yok. Kesinlikle vazgeçmeyecekler, yeni plan ve tuzaklarla hep gelecekler. Bunlara karşı çaremiz Allah'a sığınıp REİS'in etrafında "MİLLİ RUH"la kenetlenip Tek Yürek,Tek Yumruk olup hainlerin alnında gülle olup patlamaktır. Değilse çakallar ağızlarının suyunu akıtarak bekliyorlar.
"HEDEF MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANI"
Allah, Millet Düşmanlarına fırsat vermesin... Bizlere de uyanıklık versin...
Selametle... 04.12.2016.
Doç.Dr. Celil Abuzer
